10 Şubat 2016 Çarşamba

WWE HALL OF FAME 2006

ne yalan söyleyim hall fame programlarını oldum olası çok sevmişimdir,herkez o müthiş güreş personalarından çıkar,bizim gibi ölümlü :)  (evet deadman bile)fanilere dönüşür,gözler yaşarır,hava alanlarında otellerde yada ringde gecen başka bir yerde asla  duyamaycağımız hatıralar dile gelir.

hall of fame ilk olarak efsane güreşçi dünyanın 8. harikası :) andrea the giant ı onurlandırmak için yapılmış bir organizasyon(güreş için olandan bahsediyorum aman ha yoksa diğer spor dalları için çok daha eski ve köklü bir uygulama)  bir süre boş geçildikten sonra her yıl düzenli olarak yapılmaya başlandı.


2006 hall of fame çok özeldi kuşkusuz latin ateşi  (yada katırı) eddie guerrero öleli çok olmamıştı ve listedeydi  (ve zanlımca en iyi güreşçilerden biridir) programda duygusal anların yaşanacağı çok beliydi seyirciler ve superstarlar yeni kaybettikleri dostlarının yasını tutuyorlardı henüz.

bundan başka 3 en iyi (best there  is best there was.... :)  ) programda yerlerini almışlardı

cyna ile birlikte (cyna porno yıldızı oldu bu arada haberiniz olsun) güreş dünyasının en önemli kadını saydığım sensational sherri(sheri martel)

wwe wwf ve wcw nın muhteşem sesi, her önemli güreş olayında sesiyle sunumuyla  orda olmuş gene okurland.

her hall of fame gibi yine yine duygu fırtınaları yaşanıyor;seyircilerin reaksyonlarıda takdire şayan.

14 Nisan 2015 Salı

temel reis sponge bob a misafir























baş iki kahramanı eşcinselde olsa (sponge bob ve patrik tabiki) yinede müthiş eğlenceli bir çizgi film sponge bob square pants yada sünger bob kare şort yada sünger bob kare pantalon ( bu arada yada bitişik yazılıyor doğrusu bu ) haftalık bölümleri tam bir komedi fırtınası ancak 2 adet uzun metrajlı  sinema filmi varki ilk sahnesinden son sahnesine döktürmüşler ,muhteşem espiriler harika çizzimler.tabi bu arada seslendirmenin harikalığınıda söylemeden geçemiycem birinci film için konuşuyorum diziyi seslendirmemesine rağmen ziya kürküt sponge bobu fevkaledenin fevkinde :) seslendirmiş.

neyse esas mevzuya döneyim canım sıkın olduğunda eğlenmek için ya bir vaaz açar dinlerim(dini farketmez hepsi aşırı komik ) yada sevdiğim filmleri tekrar tekrar izlerim yine öyle bir günde sponge bob filmini izlerken daha önce hiç görmediğim bir detay yakaladım ve hemen caps aldım.bobla patrickin dondurmacı dükkanındaki sahnelerinde arka planda duvara asılı bir popeye (temel reis) resmi gözüküyor,gözüküyor dediysem 1 sanıyeden az.hem popeye in denizci olması hemde sponge bob ekibinin sevmesinde ibaret bir gönderme diye düşünüyorum ,bana ilginç geldi paylaşayım dedim

2 Mart 2015 Pazartesi

En Abartılan 3 Güreşçi


3-Jeff hardy Matt hardy
Tamam bu biraderler extreme haraketler yapıyor.çok kişinin cesaret edemiyeceği şeyleri deniyorlar (ki buda az şey değil...) ama hepsi bu karizma sıfır mikrofon performansları rezalet, kostumleri resmen komik (ilginç değil komik)bir turlu cidi hikayelere dahil olamıyolar.kardeşler kapışır kız mevzusu olur butun olayları bu.ya benim esas bu elemanlara gıcık olma sebebim jeff hardy nin türkiyede çok populer olması (hemde ilaç kullanmaktan wwe den şutlandığı sıralarda) hayatında 10 tane maç seyretmemiş fox güreş izleyicileri bu adamlar için acaip super güreşçi demiyormu deliriyorum.






2-Rey mysterio
rey mysterio muthiş bir güreşçi ondan şüphe yok,(tabiki ardı sıra bir ama geliyor) ama :) ne rey in muhteşem akrobatik hareketleri nede havalı maskeleri ;benzersiz değil.hatta fazlasıyla bulunan özellikler ama nerde? amerikada değil meksikada .
lucha libre diye bilinen meksika kökenli güreşdeki en temel 2 özellik ray ı bunun dışındaki yada bilinmediği avrupa ve amerikada gereksiz yere  çok popüler yapıyor
1.akrobatik hareket tarzı 2.maske takmak
yanı kısaca üzgünüm ama rey çok benzersiz değil lucha libredeki nerdeyse her güreşçi enaz rey mysterio kadar akrobatik(hatta daha fazla) ve geleneksel olarak neredeyse hepsi maske takıyor



1-Hulk hogan
.ve geldik  zirvemize
 hulk hogan en abartılan güreşçidir.ikonmudur evet dünyada bilinirliği en çok olan güreşçimidir evet,güreşle hiçbir ilgisi olmayan kişiler bile onu tanırmı evet.

peki bu populeriteyi hak etmişmidir asla
yıllarca çoçuklara kaslarını anteraman yapıp,süt içip dua ederek yapmalarını söylerken kendisi kasları için steroid kullanmıştır(güreşçilerin çoğu gibi)

maç sırasında asla tehlikeli kendini riske atıcak hareketler yapmamıştır,bu adamın finisherini yapamıycak kimse varmı acaba o kadar kolay hareket çünkü

güreş hareketlerinin çoğu tiyatral,yetenek yada güçle direk ilgili şeyler değil

rahmetli machoman başta olmak üzere dostlarına kazık atmıştır

dostlarının sevgilileriyle birlikte olmakdanda çekinmemiştir

heleki zaman zaman maçların sonuna karışabilmek gibi güreşle alakası olmayan bir imtiyaza sahip olması kabul edilemez bu olayın sonucu wcw da olan şu unutulmaz rezalete aşağıdaki linkden ulaşabilirsiniz





1 Mart 2015 Pazar

re za let.........the king of fighters movie

the king of fighters movie .bu film tek kelimeyle rezalet hacı.tamam çok aşırı bir giriş oldu ama ne yapayım,,böle bir rezillik görülmemiştir. ya.


önce the king of fighters nedir niye önemli onu anlatayım müsadelerinizle .90 yılların başında atari (jetonlu makina _coin up_) kasırgası dünyayı salarken snk isimli şirket 2 oyunuyla yıkıyor ortalığı biri fatal fury diğeri art of fighting.iki dövüş oyunu çok popüler ancak herkezin aklında bir soru beliriyor: acaba fatal fury nin baş kahramanları terry bogard ve kardeşi andy bogard mı daha iyi yoksa art of fighting in kahramanların ryo sakazaki ve kan kardeşi roberto garcia mı.neden yeni bir oyun yapıp onları karşı karşıya getirmiyoruz ki.bu ana fikirle on yıllarca sürecek the king of fighters efsanesi başlıyor 1994 yılında.oyunları mangaları ve animeleriyle pek çok hayranı olan bu esere böle dandik bir film reva görülürmü be ey gafiller.

tamam film oyunlarının kötü olduğu bilinen bir gerçek ama bu kadarıda olmazkı ,lan bari konuya sadık kalsaydınız be,neyse söylenicek çok laf var ama deymez bu rezil şeye (film diyesim bile gelmedi ) olayın vehameti anlaşılsın diye karşılaşma fotosunu koyuyorum karekterleri ne hale getirmiş ibişler....

15 Şubat 2014 Cumartesi

Captain america Death too soon


Captain america  Death too soon :

79 yapımı çok küçük bütçeli bir tv filmi bu yüzden captanın hayranlarıda dahil pek bilinir değil.tabiki tahmin edersiniz konununda kaptanında orjinaliyle pek bir alakası yok hepsinden öte mesela kaptanın maskesi bildiğiniz motor kaskı o muhteşem kalkanı ise bildiğiniz plastik..müzikleri ve çekimler acısından bana efsanevi a takımını fazlasıyla anımsatı.
Eeh peki bu saklı kalmış filmin hiçmi iyi yanı yok tabbikide var mesela
:kötü adam cristopher lee (ve kendisinin dahil olduğu her şey gibi bu yapımada ayrı bir lezzet katmakta)
Başroldeki adam 80 li yıllardaki steve rogers a çok benziyor yani başrol için cast iyi.
Çizgiromanın dikkatli takipçileri bilir steve aslında ressamdır ,ancak bu  nokta hemen hiç kullanılmaz ama bu filmde captain america yı bir iki defa resim yaparken görmekteyiz bu nokta benim çok hoşuma gitti açıkcası.


Son olarak kaptan amerikanın iflah olmaz bir fanı iseniz,yada 70-80 li yıllarla ilgili şeyler ilginizi çekiyosa izleyin derim.not  filmin sadece vhs rip versiyonu var yani dvd blue ray falan gibi bi görüntü kalitesi umut etmeyin.

19 Aralık 2012 Çarşamba

madonna ve bir gün

Madonna ve Bir gün:


Kadınlardan hoşlanamayacak kadar küçükken bile madonna’ya bayılıyordum ,nereye taşınsak ilk işim ranzanın üstüne ,onun kısa beyaz saçlı posterini yapıştırmak olurdu..Sanki benim kişisel tanrıçam gibiydi.Heman izlemekten,sokakta maç yapmaktan (o zaman sokakta maç bile yapılabiliyodu) zamanım kalınca doğruca madonn’namın başına gidip dakikalarca izliyordum onu. Aradan yıllar geçti ,90 larda biryıl şu (Ahmet san metallicayı,.guns and roses i,m.j. falan getirmeye başlamış ülke stadyum konseriyle tanışmıştı.ve madonna’nın da geleceğini duydum lisede çıktığı kızı bimde  gören üniversiteli gibi acip hisediyordum.Onu görmem ulaşmam lazımdı .Saha içi davetiyeleri inanılmaz pahalıydı hele o yaşlarda nerdeyse çoçuk olan benim için.neyse çalıştım çabaladım,borç aldım biriktirdim.bir saha içi bilete sahip oldum


.Konser günü geldiğinde heyecandan ölecek gibiydim maç alışkanlığıyla inönüye 2 saat önceden gittim,her taraf pop şarkıcısıyla doluydu.(90 lardan bahsediyoruz zaten dışarıda dolaşan 3 insandan biri popçuydu)neyse sahnenin önüne geçene kadar conan the barbarian modunda kadın erkek demeden geçtim herkezi tam sahnenin önüne ulaştım.Yoncimik ve Kenan doğulu bile kulağıma hoş geliyordu onu beklerken.ve nihayet o çıktı sahneye onu canlı izlemek inanılmaz bir olaydı (heleki aranızda başka kimse yokken),uzatmayayım muhteşem bir showdan (bu kadar yakından yağlı zenci görmek dışında) sonra Madonna gitti tabi bütn İnönü bis için tempo tutu. Son çıkışında( bütün o ışık şovlarından,dansçılardan sonra )sahnenin ortasına gelip tek başına yumuşak ritimli slow bir şarkı söylemeye başladı(your spanish eyes tı sanırım) söylüyordu ama benim 2-3 metre önümde;gözlerime bakarak söylüyordu.Bütün ışıklar kapanmıştı stadyumda sadece madonna’nın ışığı çevreye ve bana yansıyordu.Yıllardır hayalerimi süsleyen Madonna gözlerime bakarak şarkı söylüyordu.O an değil inönüde ;dünyada sadece ikimiz varmış gibi hisetim.Şarkı bitince bütün ekip elerinde uzun konfetilerle sahneye dönüp seyirciye doğru atıllar .Tabikki Madonna nın atıklarını eze,ezile ben kaptım.Bu gün bile özel kutusunda saklıyorum o konfetileri (onun elinden bana ulaştığı için).yaşadığım en acaip anlardan biriydi o 2 dk lık süre.


Aradan yıllar geçti .bu yıl tekrar geleceğini duydum bu sefer bimde para üstü veren kasiyer kadar sakindim.Gitmeyi düşündüm uzun uzun ama ne ben eski bendim ne o eski o .Yıllar önce Bodruma gidelim dediğimde arkadaşım :orayı hep Vedat türkali romanlarındaki gibi hatırlamak istiyorum,ben gelmem .demişti de  hiç anlamamıştım neden bahsetiğini.o an anladım.anılarıma zarar verecek büyük ihtimalle bu muymuş diyeceğim o konsere gitmedim…

22 Kasım 2012 Perşembe

ilginç bilgiler( kişiye yönelik bu sefer)



BATMAN:
İkibinli yılların kuşkusuz en önemli kahramanı batman kendisi ile ilgili bildik şeyler dışında birkaç bilinmeyen noktayı gözler önüne serelim:
köken olarak iskoç asılı amerikalıdır.
babası doktordur.
çocukken superman (clark kent) ile karşılaşmışlığı vardır.
fotografik bir hafızaya sahiptir (bilinen özelliklerinden başka)
yarasa yı sembol olarak kullanma sebebi kendisinin bu hayvandan (çoçukken) korkmasıdır. 
 batman sayı 84 de robin le aynı yatakta çizilmiştir (şaka değil gerçekten)(lan zaten gay dedikodusu var  yapılırmı bu be)


GOLDBERG:
en ünlü american güreşçilerinden bill goldberg ki kendisi 173-0 şeklinde inanılmaz bir galibiyet rekoru sahibidir.kas gelişmişiliği timsali  bu adamın :
annesi klasik violonist
babası harward mezunu jinekologdur.